Popüler Yayınlar

4 Haziran 2014 Çarşamba

Maratona Doğru - İstanbul Ve Eskişehir Yarı Maratonu-10k


Bitirmem mucize değil. Asıl mucize başlamak için gösterdiğim cesaret.
John Bingham
 Maraton izlemeyi yıllardır bir şekilde ihmal etmiyorum. Özellikle maratonun şehirlerin en güzel yerlerinden geçmesi o şehri tanımak için çok iyi fırsat olduğunu düşünürüm. Berlin ve Londra maratonlarını her sene bir şekilde denk gelmekte ve takip etme fırsatı yakalıyorum. Maratonlar genelde pazar günü koşulur ve tv yayını 2:30 -3:00 saat  sürmekte.  Yarışları izlerken hayatımın hiç bir döneminde 42,195 mt lik rotayı tamamlayamayacağımı düşünürdüm. Üniversite yıllarından sonra iş hayatında spora uzak kalmam ve masa başında bir işte çalışmamda maratonu benim için ulaşılmaz bir hedef olduğunu perçinlemekteydi. Son 2-3 yıldır tenis ve bisikletle tekrar spora dönüş yapmıştım fakat uzun mesafeli koşular benim için çok uzaktı. Derken pek sevgili Serkan abimin de tabiri caizse gazıyla beraber spor salonuna başladık. Serkan abim 3 aylık süre boyunca toplamda 5 (yazıyla beş) kere salona gelsede ben düzenli olarak salona devam etmeye çalıştım. Salonda verilen programda 20 dk lık koşu bandıyla antremana başlıyordum ve sonrasında diğer aletlerle çalışmaya devam ediyordum. Zaman geçtikçe bu 20 dk lık süre yetmemeye başlayınca kademeli olarak süreyi uzattım. Her seferinde kendime hedef koyuyordum ve bu süre de belli km ler tamamlamaya çalışıyordum. Derken 10 km yi 60 dk da salonda koşabilmeye başlamıştım.
 Salonda koşmanın açık havada ve yarış ortamında koşmaktan farklı olacağını ve 1 saatin altında 10 km yi bitirmenin başarı olacağını düşünmeye başlamıştım. Derken istanbul  vadofone yarı maratonun 27 nisanda haliçte muhteşem bir parkurda gerçekleşeceğimi öğrendim ve ilgili siteden yarışa kayıt yaptırdım. İlk yarış sabahına hazırdım. İnsan 30 yaşını geçsede ailesinden birinin varlığını desteğini hissetmeye ihtiyaç duyuyor. Yarış sabahı erken den babamla yarışın yapılacağı balatta yerimizi aldık. İlk resmi yarışımı böyle güzel bir parkurda yapmam da ayrı bir güzelliktir. Yarışın ilk kilometrelerinde tempolu koşan bir çiftin arkasına takıldım ve 3 km civarında onlarla beraber koştum, 5 km i hiç zorlanmadan tamamlamıştım. Yarışın başlangıç noktasından geçip devam edip yaklaşım 2 km ileriden dönüş yapmak gerekliydi. Başlangıç noktasında babamı gördüm ve ordada desteğini aldım. 5 km geçişinde hedeflerimin ilerisindeydim. Artık son dönüşe gelmiştim ve yarışın bitmesine 2 km kalmıştı. Buraya kadar sorunsuz gelmiştim fakat burdan sonra bacaklarımda ağrılar hissetmeye başladım. Yine de koşmaya devam edip 10 km yi 54:09 da tamamlayarak ilk resmi yarışımda 10 km yi tamamlamış oldum. 10 km lik yarışı erkeklerde 834 kişi bitridi ve 260. olarak ilk yarışımı tamamladım.


Daha sonra evimize yakın olan Bakırköy Hastanesinin parkurunda antremanlarıma devam ettim. Antremanlara başlamadan önce doktor kontrolünden geçip tüm testlerimi yaptırdım ve spor yapmama engel bir durum olmadığı onayınıda aldıktan sonra antremanlarıma ağırlık vermeye başladım. Önceleri 3-5-6 km koşarken artık 10 km koşayım diyerek antremanda ilk 10 km mi koşmuş oldum. Daha sonraları 10 km deki derecelerim aşağıdaki gibi gerçekleşti.
20 Mayıs 2014 58:50
22 Mayıs 2014 58:38
26 Mayıs 2014 58:03
28 Mayıs 2014 54:37




Bu arada zaman ve mesafe ölçümlerinde nike+ programını kullanıyorum. Gerek koştuğum mesafeleri arşivlemek gereksede koşunun bölümlerinde nasıl performans sergilediğimi analiz etmemde çok işime yaradığını söylemeliyim.
Antremanlarda da 10 km yi artık zorlanmadan koştuğumdan New Balance Eskişehir Yarı maratonunda 10 k koşmak için internetten kaydımı yaptırdım. Cumartesi gününü Eskişehiri gezmeye, pazar gününü ise yarışa ayıracaktım. 31 mayıs cumartesi sabahı sabah 7:00 de servise binmemle Eskişehir yolculuğum başlamış oldu. Saat 13:30 da eşkişehir otogarındaydım. Eskişehir beni bol yağmurlu bir günle karşıladı. Booking üzerinden daha önce rezervasyonumu yaptırdığım otele ulaşmak için tramwaya binerek merkeze doğru yola koyuldum. Yaklaşık 20 dk lık bir yolculuktan sonra hostelime yani hosteleski ye ulaştım. Daha hostelin girişnde bisiklet çıkartmalarını ve içerde bisikletleri görünce bisiklet dostu bir hosteli tercih ettiğime çok sevindim. Eşyalarımı odaya bıraktıktan sonra Serdarın her daim bahsetti balabanı yemek için Abdüsselam kebap salonuna doğru yürümeye başladım. Belediyenin arka tarafında küçük bir dükkan olan Abdüsselam da balaban yemeden Eskişehir i gezmeye başlamamanızı tavsiye ederim.
 


Artık karnımıda doyurduğuma göre bu güzel şehri keşfetmeye başlayabilirdim. Şehirde dikkatimi çeken insanların cana yakın ve yardımsever olması ve her yerin heykellerle dolu olması. Devasa olmayan gayet küçük olan bu heykelleri şehrin her tarafında görmek mümkün.
Taşbaşı çarşısı şehrin merkezinde turislerin ve yerel halkın alışveriş yaptığı hareketli bir bölge. Bu bölgenin yakınında Reşadiye camii bulunmakta buranında yapımında yeni camiden ilham alındığı söylenmekte. Buradan odunpazarına geçip Sazova bilim kültür ve sanat parkına gitmek için otobüse bindim. Pazar günkü yarış için  malzemeleride burda bulunan standdan almam gerekliydi. Parka girip öncelikli olarak malzemelerimin bulunduğu çantamı alıp parkı gezmeye başladım. Parkın içinde Masl Köşkü, Uzay Evi, Sualtı dünyası, Amfi tiyatro, bilim deney merkezi, gezi alanları ve gölet bulunan Eskişehir in en büyük parkı ve görülmeye değer güzellikte. Vaktim az olduğundan parkın tamamını gezemedim fakat burada 1 gün dolu dolu geçebilir. Minübüse binerek merkeze geri döndüm, eskişehir sporun stadının önünden geçerek porsuk ta bot ve gondol seferlerinin yapıldığı merkeze  gittim. Bot turu için sıraya girdim, 10 dakikalık bir beklemeden sonra tura başladık. Tur yaklaşık 30 kişilik botlarla gerçekleştiriliyor ve  20 dakika sürüyor. Porsuk ta turu tamamladıktan sonra kurşunlu külliyesi ve eski odun pazarı evleri ni gezdikten sonra tekrar merkeze döndüm. Merkezde bulunan Eskişehirin eğlence merkezi sayılabilecek Haller Gençlik Merkezini gezip, akşam yemeğimide yedikten sonra hostelime döndüm ve ertesi günkü koşu için dinlenmeye başladım. Planlarımda olan fakat zaman kısıtından dolayı gezemediğim Altınhan Çarşısı, Kentpark, Balmumu heykel müzesi, devrim otomobili, şelale park ve şeyh edebali türbesini bir dahaki sefer için notlarıma aldım.
 





Yarış sabahı gelmişti ve akşam yeteri kadar rahat uykumu alamadığımdan güne yorgun başlamıştım. 
Sabah 7 civarı hostelden ayrılarak kahvaltı için merkeze doğru yola koyuldum. Kahvaltımı yaptıktan sonra yarışın başlamasına daha 2 saatten fazla vakit olduğundan şehri sabah da keşfetmek amaçlı yürümeye başladım. 20 dk sonra yarış noktasına vardım ve malzemelerimi teslim ederek yarışın başlamasını beklemeye koyuldum. Diğer koşucularda yavaş yavaş gelmeye başladı. Yarışa 45 dk kala hafif tempo ile koşarak yarışa ısınmaya başladım. Daha sonra hocalar eşliğinde ısınma hareketlerini tamamladık ve start noktasında yerlerimizi aldık. Tam saat 10 da yarış başladı ilk kilometrelerde rakıma alışmak için biraz zorluk çeksemde en iyi 5 km derecemide bu bölümde yaptım.( 5 km 26:15) Yarışın ortlaraında Sazova parkına gelme noktasında yer alan köprü çıkışı biraz zorlasada Sazova parkının içinde yer alan çok güzel parkuruda tamamlayarak 5 km dönüş noktasından geçtim ve dönüşe başladım. Tekrar köprüyü tırmanıp inişe geçtim.7-8 ve 9 km lerde çok zorlanmama ragmen 10 km de tempomu arttırarak yarışın resmi sonuçlarına göre 54:53 ile bitirmiş oldum. Yarışı bitiren 407 erkek koşucu arasında 179. Olarak 2. Resmi 10 km mi tamamlamış oldum. Maraton koşmak yolunda hazırlık yarışları olan 10 km leri Avrasya Maratonunda 15 km ye çıkartıp daha sonraları ise yarı maraton koşmayı ve 35 yaşına gelmeden dünyanın herhangi bir yerinde maraton koşmak istiyorum. Bu hayalimde her zaman destekçim olan çok sevgili aileme, yarıştan sonra arayan değerli dostlarıma ve desteklerini esirgemeyen güzel arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.




 






























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder